Babam kapalı olmamı hiç istemedi.

Merhabalar. Saat gecenin 2’si oldu ama artık kendimi çok dolu hissediyorum ve yazarak içimi dökmek istiyorum. Ailem beni 8. sınıfın yazında bir Kur’an kursuna göndermişti, yatılıydı. O zamana kadar kapanmak gibi bir düşüncem yoktu ama oradan çıkınca kapanmak istedim, en azından denemek istedim. Geniş aile çevremizin bazıları bunu iyi ve hoş karşılarken; babam benim hiç kapalı olmamı istemedi. Kendisi çok inançlı biri değildi, zaten beni kursa annem göndermişti.

Babam bir süre bana “Zaten açılırsın”, “Şu haline bak, heves bunlar” gibi şeyler söyledi. Kendi kendime bu durumu inada bindirmiş gibiydim, beni asla yanında istemiyordu; ‘kapalı’ olduğum için… O zamanlar büyük bir özgüven kaybı yaşamıştım ve kendime “Kızım yaparsın, kapalısın ve bunu herkes kabullenecek” dedim. Kendimi sürekli insanlara kanıtlamak zorunda hissettim ve bu cidden çok kötü bir durumdu.

Yıllar geçti, herkes alıştı ama bu sefer de ben çok yanlış bir şeyin içinde olduğumu gördüm. Evet, hala inanıyorum ama böyleyken kendimi iyi hissetmiyorum. Bir süre sonra “Açık mı daha güzelim, kapalı mı?” diye düşünüyorsa insan, kendi içinde inancını da sorgulamalı… İbadetin sadece baş kapamakla ilgili olmadığını, insanın niyetiyle ilgili olduğunu düşünüyorum.

Ben artık kendimi kanıtlamak istemiyorum, kendimi iyi hissetmek istiyorum.

Açılacağım zaman yine tepkiler alacağımı biliyorum ama mükemmel de olsanız insanlar sizde yine bir kusur bulur, bunu hepimiz biliyoruz… Korkmayın, cesaret edin! Çünkü cesaret; gücü, kendinize olan güveni ve saygıyı beraberinde getirecektir. Hayatınız hakkında 15 dakika yorum yapacak insanlar için mutsuz bir yaşam sürmeye göz yummayın.

Ben çok ağır psikolojik şiddetler de yaşadım. Kısayım, kiloluyum, hormon bozukluğum olduğu için sakallarım var ama tabii sözümüzü dinleyen yok. Yıllarca görünüşümle dalga geçtiler, oysa ben kalp hastasıydım ve kullandığım ilaçlar bir süre büyümemi engelledi ve yumurtalıklarımda kist yaptı, o da hormon bozukluğu… Kalp hastası olduğum için de hiçbir sporu yapamadım ama insanlara bunu hiç dillendirmedim. Hep “Evet, ben buyum, ben böyleyim” dedim çünkü alıp karşıma bunları anlatsam da anlamayacaklardı. Kısacası, kimse sizin hakkınızda sizden daha doğru kararlar veremez, insanlar için birini yargılamak her zaman daha kolaydır. O insanı anlamakla veya ne hissettiğini düşünmekle ilgilenmezler. Kendi hayatınıza sahip çıkın. İyi geceler.

(Görsel: Kenneth Blom)

Comment (1)

  1. Ne güzel yazmışsın.. Gerçekten de el alemin 15 dakika (ki genel olarak daha az) konuşmasından çekinip hayallerimizden vazgeçmemiz çok acı.. Umarım halledebilmişsindir, senden başarı hikayeni bekliyor olacağız. Yolun açık ve aydınlık olsun?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir