Ben 28 yaşında bir anneyim.

Ben 28 yaşında bir anneyim… Aslında benim anlatacaklarım çoğu hikayeden farklı gelişti sanırım… Evet, ben de muhafazakar bir aileye sahibim ama şu yaşta kapatıldım ya da şu baskıyı gördüm diyebileceğim bir şey olmadı hiç. Bikini ile denize de girdim, babamla karşılıklı plaj voleybolu da oynadım. Ortaokul lise dönemlerim gayet başarılı geçti, üniversitede de iyi bir bölüm okudum ve şu an devlette gerçekten çok iyi bir işe sahibim.
Gelelim başörtüsü ile ilgili kısma. Annem az da olsa 18-19 yaşlarından sonra bana baskı yapmaya çalıştı ama başarılı olamadı. Sonra ben üniversitede biriyle tanıştım ve aileme anlattım. Tek istediğim onunla evlenmekti, benden 7 yaş büyüktü. Annem bu sefer kapanmamı çok istediği için önce tesettür sonra nişan gibi cümleler kurmaya başladı. Ailemden ayrı bir şehirdeydim bu arada. Benim de aklımda kapanma düşüncesi oluşmuştu ama annemle alakası bile yoktu. Birlikte olduğum insan dinini güzel yaşayabilmek için her insanın havada kapacağı birçok fırsatı geri çevirmişti ve iyi bir insan olmanın, ibadetlerini hakkıyla yerine getirebilmenin derdinde bir hayat sürüyordu. İster istemez benim de ona uymam lazım düşüncesiyle kapanma fikri içime yerleşmeye başlamıştı. Onun ağzından bir kez bile çıkmayan bu fikre ve hatta ben sorduğumda “Bence hazır değilsin ileride tekrar düşünürsün” gibi cümleler kurmasına rağmen annemin de hala devam eden saçma baskıları sayesinde ne olacaksa olsun dedim ve çat diye kapandım.


Herkes ama herkes şok olmuştu, erkek arkadaşım bile çok şaşırdı, şaşkınlıktan sevinemedi bile. Ama sonra onu yendi ve bana teşekkür etti.
Velhasıl ben kapandıktan 2 gün sonra inanılmaz bir pişmanlık yaşamaya başladım. 22 yaşındaydım bu arada. Hemen açılırsam erkek arkadaşımın gözünde düşecek olan değerim ve bana güvenini kaybedebileceği hisleri yüzünden bunu yapamadım. Biraz zaman geçtikten sonra alıştım ve modern bir şekilde kapanıp herkesten övgü alan bir tarza sahip oldum. Bu da beni bir süre götürdü ama açılma fikri aklımdan çıkmıyordu.

Biz 1 sene sonra evlendik ve kapalılığa iyice alışmıştım. Tek sorun her gün en az 1 kez “Keşke kapanmasaydım” fikrinin aklımı kurcalamasıydı. Artık seneler geçti ve ben çok sıkıldım, eşime açtım bu konuyu. Beni vazgeçirmeye çalıştı önce, ama 1 yıl uğraştım ve ikna ettim onu. Tam dedim açılacağım, babama ve anneme söyledim, işte orada olaylar patladı. Babam bana “Ben sana bir gün olsun kapan demedim, ama senden çok rica ediyorum ben yaşadığım sürece bunu yapma” dedi ve ben gerçekten şok oldum. Bu kadarını beklemiyordum.


Ne yapacağımı şaşırmış durumdayım. Babam benim için maddi anlamda hala çok ama çok fedakarlıklar gösteren bir insan. Ona karşı bu minnet duygusu içinde iken bunu yapmalı mıyım bilmiyorum. İnanın kafam o kadar karışık ki… Ama asla ömür boyu kapalı kalmak istemiyorum, hele ki bu ara iyice evden çıkmayı bile istemez hale gelmişken. Ölüyorum…

(Görsel: Nguyen Lan Huong)

Comment (1)

  1. Baban senin için ne kadar fedakarlık yapmış olursa olsun bu senin tek hayatın, her gün bunu düşünerek aynaya baktığında kendinden rahatsız olarak yaşayamazsın. Çevren başka iyi karşılama bile dediğin gibi seni gerçekten sevdiyse kabul edeceklerdir. Umarım şimdiye kadar çoktan yapmışsındır. Kendi hayatını kendi istediğin şekilde yaşa!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir