İçimde, çok derinlerde aslında kapalı olmak istemediğimi anladım.

Merhabalar,

   Aslında bu mektubu açıldığımda, bir zafer olarak yazmak istiyordum ama dayanamadığım için şimdi yazacağım. Hikayeme en başından başlamak istiyorum.

   Ailem çok baskı yapan bir aile değildir ama annem ve babam, ikisi de dindar olduğu için benim de din konusunda eksik kalmamı istemiyorlardı. Oturduğumuz yerin yakındaki, en iyi dini eğitimi veren anaokuluna gönderilmiştim; 6 yaşımdayken Kuran’ı iki kez hatim etmiştim. Tüm öğretmenlerim kapalıydı ve o zamanlar kapalılığın nedense mükemmel bir şey olduğunu düşünüyordum. Sonra 5. sınıfta, tamamen kendi isteğimle, ailemi zorlayarak İmam Hatip’e başladım ve okulun açılmasından bir gün önce, yatakta yatarken kendi kendime, “Allah’ım! Sana söz veriyorum şu andan itibaren kapanıyorum!” demiş ve büyüyünce bir daha asla açılmayı düşünmeyecekmişim gibi kapanmıştım. Her şey o kadar mükemmeldi ki; kapanmak hayattaki tek gayem ve mutluluğumdu. Annem iki kez “Henüz çok erken değil mi?” dese de, içten içe çok mutlu olmuştu. Liseye geçene kadar kapalıydım, o zamana dek benim için İslam’dan başka bir din yoktu; sanki herkes kapalıydı ve benim düşündüğüm gibi düşünüyordu. Bunun böyle olmadığını fark ettiğimde lise için İmam Hatip’te devam etme kararı aldım. Hayatımda ilk defa çok fazla erkeğin olduğu bir ortama girdim, garip insanlar tanıdım. Başlangıçta yaşıtlarımı çok garipsemiş, ama sonradan benden farklı insanların da olabileceğini kavramıştım. Düşüncelerim çok değişmişti. Çok erken yaşlarda kapandığım için açık olmanın nasıl bir duygu olduğunu anlayamıyordum. Ama sonunda, içimde, çok derinlerde aslında kapalı olmak istemediğimi anladım. Asla Allah’ın emirlerine karşı gelmek istemem ama çok kapalı giyinen bir insanın, iki yüzlünün teki olabileceği, çok açık giyinen bir insanın da samimi bir yüreği olabileceğini düşünüyordum. Bir hadis vardır, “Allah sizin bedenlerinize ve yüzlerinize değil, kalplerinize bakar.” Tabii ki bu hadisten açılmam gerektiğini çıkarmıyorum ama artık kapanmak bana zor geliyor. Küçük yaşta kapandığım için asla saçlarımın ve yüzümün hevesini alamadım. 9. sınıfın ortalarında, bu düşüncelerle boğuşurken açılmaya karar verdim ve bunu ilk başta anneme söyledim. Nedense ağlamıştım, şu an bunu çok saçma buluyorum; kimseyi öldürmemiştim, zina yapmamıştım sadece hayalimi gerçekleştirmek istiyordum. Annem bunu duyunca baya şaşırmıştı çünkü dışarıdan bakıldığında böyle görünmüyordum, duygularını içinde yaşayan biriydim. Tuhaf bir şekilde annem bu durumu doğal karşılamıştı, “Böyle isteyebilirsin, senin kararın ama günah olduğunu unutma.” demişti. O an o kadar mutlu olmuştum ki, anlatamam; ta ki annem bu durumu babama söyleyene kadar… Babam yüzüme karşı hiç söylemedi ama annemin dediğine göre babam böyle bir şeye asla izin vermeyeceğini, kendime çekidüzen vermem gerektiğini ve saçmalıyor olduğumu söylemiş. Çıldırmıştım! Kapanmak istediğimi söylediğimde tek bir şey söylemeyen insan şimdi nasıl olur da düşüncelerime karışıyordu? Bunu duyduğumda yıkılmıştım. O günden beri istemeyerek örtünüyorum. İnsanlara bir şeyi zorla yaptırırsanız, o kişi ne yapıp edip istediğini yapar. Normalde giyimine özen gösteren biriyim ama o günden beri başımı kötü bir şekilde bağlıyorum, kendimi çirkinleştirmeye başladım; yaşamak bile istemiyorum. Babamla bu konu hakkında hiç konuşmadık; konuşursam benden uzaklaşır diye korkuyorum…

   Bu başkasının hayatı değil, benim hayatım! Ben yaşayacağım bu hayatı ve mutsuz olacağım bir hayatı yaşamanın hiçbir anlamı yok. Bu yüzden babamla yüzleşeceğim ve durumumu anlatacağım. Ailemden uzaklaşmak istemiyorum ama örtünmek de istemiyorum. Belki de benim hikayem buradaki birçok kişiden daha kolay ama herkesin imtihanı farklı. Umarım herkes kendi özgürlüğünü kazanabilir, başkalarının istediği şekilde değil de kendi istediği şekilde yaşayabilir bir gün…

(Görsel: Guim Tió )

Comments (4)

  1. Deist Eleman

    Umarım sondaki dileğin gerçekleşir. İnsanlara en az 15 yaşında din eğitimi verilmeli. El kadar çocuğa hayali varlıklardan söz edersen anlamaz. Bunu özellikle bir din için söylemiyorum. Sihirli Annem dizisini gerçek diye izletirsen çocuk onu bile gerçek sanarak büyür. Somut-soyut dönemden bihaber olduğu için ülkemiz, çocuk daha çocukken hayali şeylerin varlığına inandırılıyor. Ya böyle ters tepiyor ya da radikal dinci olup hem kendi hem de çevresindekilerin hayatını zehir ediyor.

  2. Konuşmak bana o kadar zor geliyor ki zaten bizi anlamayan insanlara defalarca anlatmaya çalışmak ne kadar mantıklı ki? Bende örtü den kurtulacağım günü iple çekiyorum ve zaferimi buraya anı olarak bırakacağım.

  3. Aynı şeyleri şuan ben yaşıyorum.5. Sınıfta tamamen kendi isteğimle kapandım.İmam Hatip’e gittim.Her şey çok güzeldi.Şimdi 10. Sınıfa geçeceğim.Açılmak istiyorum ama ailemin özellikle babamın tepkisinden çok korkuyorum.Babam da benden uzaklaşır diye korkuyorum.Ailem ve akrabalarım dindar sayılırlar.Şimdi ne yapacağım hiçbir fikrim yok.

  4. Doğru yoldasın!
    Bu süreçte belki babanın kafasındakileri daha iyi anlamak için annenle dertleşebilirsin.
    İlişkilerde ifade edilmeyen şeyler içimizde birikir, zaman zaman patlama hâlinde dışarı çıkabilir. Bu yüzden paylaşmak güzel.
    Ve kendini çirkinleştirme, üzme kendini, insanın kendine bakması onu olumlu etkiler.
    Mutlu bir hayat yaşayacağına inanıyorum!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir