Kapanmak demek benim için giydiklerime başörtüsünü eklemekten ibaretti.

19 yaşındayım; başörtüsü taktığımda 14, namaz kılmam gerektiği söylendiğinde 7 yaşındaydım. Namaz kılmaya başladığım ilk zamanları çok iyi hatırlıyorum; ablamla birlikte hevesli hevesli abdest alışımızı, annemin bize ilk seccadelerimizi hediye ettiğindeki o sevincini… Namaz kılmak harikaydı, ilk namazımın hediyesi olarak çok güzel bir oyuncak bebeğim olmuştu ve her namaz sonrası ailemin bana gurur ve mutlulukla baktığını görmek beni daha da motive ediyordu. Ama ben hâlâ 7 yaşındaydım ve hâlâ çocuktum. Oyuna dalıp namazı unutabilirdim ya da yemek yemeye bile zor vakit bulduğum kısacık öğlen aralarında okula yetişme kaygısıyla namaz kılmayıverebilirdim. Ama hayır ailem böyle düşünmüyordu, namaza bir kere başladıysam bırakmamalıydım zira namazı terk eden insan bir Müslüman için domuzdan bile daha aşağıydı. O zamanlar babaannemin de bizimle yaşamasıyla ailedeki din baskısı daha etkin ve katıydı. Seneler sonra babaannem vefat etti ve birkaç yıl sonra liseye geçmemle beraber kapanma vaktim de artık gelmişti. Din eğitimimiz artık tamamen annem ve babamın kontrolündeydi. Babam üniversite mezunu, çok okumuş çok araştırmış bir adamdır. Hatta üniversite yıllarında daha çok İslam’daki aykırı ekolleri takip edip okumuş, toplumun bağnaz din anlayışını içten içe bir türlü kabullenememiş. Ama her nasıl olduysa, toplumsal baskıdan mı o dönem yaşadığı başka mevzular yüzünden bu meselelerle uğraşmak kafa yormak istemeyişinden midir bilmem toplumun geleneksel din anlayışını kabullenmiş, içselleştirmiş ve savunur bir durumda şu an. Annem ise dini bilgileri babamın ve küçükken ailesinin kendisine gösterdiklerinden ibaret olan daha çok gelenekçi bir kadın. Toplumun kendisini ayıplamasından, dışlamasından ölesiye korkan, hayatını hep ‘El âlem ne der’ kaygısıyla sürdürmüş biri. Haliyle böyle bir aile ortamında lise çağları kapanmak için milat sayılır. Ben 14 yaşıma geldiğimde kapanmam gerektiğini zaten biliyordum çünkü bir sene önce aynı çağda ablam kapanmıştı, bir kuzenim 12 yaşında diğeri 13, bir başkası 15 yaşında kapanmıştı. Yani ailede neredeyse kapalı olmayan yoktu.

Böyle bir ortamda zaten kapanmaya meyilli bir şekilde kapanmaya karar veriyorsunuz. Bu benim için zor olmadı çünkü kapanmak demek benim için giydiklerime başörtüsünü eklemekten ibaretti. Kısa kollu giymeyi, kaprileri, V yakaları, şortları giymeyi zaten çok uzun süre önce bırakmıştım.

Çünkü bir kız çocuğu olarak o küçücük bedeninizde memeleriniz ufacık bir belirsin yahut eğildiğinizde sırtınız azıcık açılıyor olsun artık tamamen kapanmasanız da giyiminize dikkat etmek zorundaydınız. Bütün amcalarımın yengelerimin olduğu bir ortamda sıcak bir yaz günü askılı bir tişört ve üzerine uzun kollu bir hırka giymiştim, çay içerken her nasılsa hırkanın kenarından sütyen askım görünmüş olacak ki babamın gürleyen sesiyle neye uğradığımı şaşırdım. Yazın sıcağında o uzun kolluları, simit yakalı badileri giymek hiç zor gelmemişti de o gece herkesin içinde giydiğim şeyin ne kadar terbiyesizce olduğuyla ilgili yediğim o azar hâlâ içimde bir yerlerde babama kızmama sebep oluyor. Anlayacağınız yalnızca ailemin isteği üzerine değil kendi muvafakatimle de kapandım denebilir ancak bizzat kendi istek ve irademle kapandım diyemeyeceğim hiçbir zaman. Öyle ya da böyle bir şekilde kapanmıştım. Zaten özgüvensiz, kendini çirkin bulan bir kız olarak mümkün olduğunca çok yerimi kapatmak avantajdı bile benim için. Lisedeki ilk senemde kamu kurumlarında başörtüsü henüz yasaktı; okula gelmeden yol boyunca kapalı, okulda olduğumuz süre boyunca açıktık. Yani 1 saat önce aynı sınıfta ders gördüğünüz saçlarınızı zaten gören bir erkek arkadaşınız 1 saat sonra yolda saçlarınızı görmesin diye kapanıyordunuz. Belki de bana manasız gelmesi ilk o zamanlarda başlamıştı. Benim namazla olan bağım da zaten hep sallantıdaydı. Annemle sırf bu mevzudan kaç defa kavga ettiğimizi ya da namazımı kıldım diye yalan söyledikten sonra annemin yalan söylediğimi anlamasıyla bana ettiği bedduaları unutamıyorum. Ama tüm bunlara rağmen bir gün namazımı düzenli kılmaya karar verdim çünkü bir söz beni derinden sarsmıştı: ‘’Namaz kılmayan Müslümanın katli vaciptir.’’ Bunu söyleyen büyük amcamın eşiydi; kendisi ailede dini bilgileriyle hep itimat edilen, âlim olarak bilinen birisidir yani bizim için din anlamında yetkili ve bilirkişidir. Bir sohbet esnasında bu lafı duyduğumda kendime gelemedim ve doğruluğunu araştırmaksızın namazlarımı düzgün kılmaya karar verdim. Başka türlü kendisine yaşama hakkı bile görülmeyecek kadar aşağılık bir insan olacaktım. Ve böyle de devam etti. Bunlar artık benim de düşüncelerim olmuştu, giderek bağnazlaşmaya başlıyor ancak yine de pantolon yerine etek, tunik yerine pardösü giymeyi de tercih etmiyordum yani yaptıklarım ve düşündüklerim çelişki içindeydi. Üniversiteye başladığımda bir süre daha bu halde devam ettim. Ancak farklı düşünceler okumaya, yeni insanlar tanımaya başladıkça zaten hiçbir zaman kuvvetli olmayan dinle olan bağlarım giderek zayıfladı. Okuluyla yurdu arasında neredeyse 2 saat olan bir öğrenciyim, ağır bir bölüm okuyor olmamdan dolayı bazen uyumaya bile vaktim olmuyorken namaz kılmak neredeyse imkansız hale gelmişti ve en sonunda namazı bıraktım. Ama daha önce bıraktığım zamanlardaki gibi içimde kötü bir his ya da namaz kılmadığım için başıma kötü şeyler geleceğine dair bir saçma inancım yoktu. Namaz kılmayan diğer herkes gibi normal hayatıma devam ediyordum. Ama yine de öğlen namazını kılmalıydım çünkü öğlen vakti okulda olduğum zamana denk geliyordu ve namazını kılan, dini bütün insanlardan oluşan arkadaşlarım için bir kapalı olarak namaz kılmamak için tek geçerli gerekçem regl olmuş olmamdı. Yani hâlâ ‘Hayır ben namaz kılmıyorum’ diyecek kadar cesur değilim. Onlara bunu desem beni taşlayacaklar mı; hayır, ama onlara da bana geldiği gibi son derece mantıksız gelecek. Çünkü İslam’ın namaza göre daha ikincil olan kapanma emrini yerine getirirken daha elzem görülen namaz ibadetini yapmamam saçma. Ama bilmiyorlar ki artık o başörtüsü de benim için bir şey ifade etmiyor. Başım kapalı ama bileği açık dar pantolonlar giyiyorum, kimi zaman gömleklerim yeterince uzun olmuyor ve açık arkadaşlarımdan daha çok makyaj yapıyorum ama sorsanız ben bir kapalıyım… Bu ikiyüzlülük değil de nedir? Hem sadece bu da değil, zaten benim sorunum usturuplu giyinmekle değil. Hiçbir zaman mini etek giyme hayalim olmadı zaten çünkü oldum olası bacaklarımı beğenmemişimdir ya da askılı giymek gibi bir derdim yok çünkü kol kıllarımı almaya üşenirim ama yazın ortasında insanlar efil efil kısa şeyler giyerken ben neden uzun ve koyu renkli kıyafetler ve kafamda iki kat örtüyle kan ter içinde kalmalıyım? Ya da neden denize girmek istediğimde haşema denen o komik ve suyun vücuduma değmesine engel olan saçma şeyi giymek zorundayım? Hep bisiklet sürmek istemişimdir mesela ama küçükken hiç alınmadı bana ve bu yaşımda sürmeyi öğrenmek istesem acaba bisikletin üstünde dış görünüşümle eğreti durur muyum diye düşünüyorum. Hem sonra spora başlasam tesettüre uygun eşofmanı nereden bulayım? Ki tesettür kıyafetleri her zaman normal kıyafetlerden çok daha pahalıdır. Buldum diyelim, din benim erkeklerin önünde spor hareketleri yapmama da müsaade etmiyor, haydi bir de kadınlara özel spor salonuna yazıl, yazıldın spor yaparken seni ekstra terletecek ve hareketlerini kısıtlayan şeyler var üstünde.

Yani mesele sadece daha özgür en özgür çok özgür olmak ya da olmamak değil; en basit en temel aktivitelerinin bile kısıtlanması.

Peki, hepsi ne uğruna? Ben bu başörtüyü doğru düzgün de takmıyorum zaten. Ama işte mesele de tam burada başlıyor, sen bir birey olarak her şeyi ölçüp biçmişsin, kafanda artık neyin mantıklı neyin mantıksız olduğunu oturmuşsun. İşte tam da bu noktada ailen geliyor aklına. Ben şaka yoluyla bile olsa aileme bu konuyu hiç açmadım, iyi bir tepkiyle karşılaşmayacağımdan emin olmakla birlikte karşılaşacağım kötü tepkininse ne derece olacağını kestiremiyorum. Olur da ileride yurtdışına taşınırsam o zaman zaten illa ki açılacağım ama daha 19’umda, hayatımın belki de en güzel çağlarında neden hayatımı bu kadar kısıtlayayım. Ben ailemi çok seviyorum, belki bu yazdıklarımdan bağnaz ve cani insanlar oldukları anlamı çıkmış olabilir ama nasıl kendi hayatıma kendi kararlarımla devam ederken diğer yandan onların da gönlünü hoş tutup aile huzurumuzu bozmadan yaşamıma devam ederim; işte bunu bilmiyorum. Hayatımın son dönemleri işte bunları düşünmekle geçiyor. Aslında ben kendi kararımı çoktan verdim, içimden bir şeylerin çoktan kopup gittiğini hissedebiliyorum ama hayatımın hiçbir döneminde ailemin istediğinin tersinde ve bu denli radikal kararlar almadım. Şimdilik hayatıma başörtülü ve ailesinin arkadaşlarının yanında namaz kılan, her ne kadar bunu istemese de ikiyüzlü biri olarak devam ediyorum. Ama şundan eminim, ben artık eski ben değilim.

(Görsel: Serpil Odabaşı)

Comments (19)

  1. Yazında, “Ben ailemi çok seviyorum, belki bu yazdıklarımdan bağnaz ve cani insanlar oldukları anlamı çıkmış olabilir ama nasıl kendi hayatıma kendi kararlarımla devam ederken diğer yandan onların da gönlünü hoş tutup aile huzurumuzu bozmadan yaşamıma devam ederim; işte bunu bilmiyorum.” diyorsun.

    Korkunu anlıyorum ve korkun olduğu sürece de negatif tepkilerle kaşılaşman çok yüksek. Tavsiyem, korkunu sorgula. Korkunun sevgiye dönüşmesi için bilinçaltı çalışmaları da yapabilirsin.

    Sağlıcakla kal. Yolun açık olsun.

  2. Merhaba. Şimdi açık, 19 yaşındayken kapalı biri olarak şunu söylemeliyim ki, kapalıyken kendimden asla taviz vermedim, kendim olmaktan asla vazgeçmedim. Ben kapalı iken ferace bile giyerdim, çok düzgün bir kapalıydım açıkçası. Ama mutluydum yaşadığım hayattan. Yurtdışına da gittim, erkek arkadaşlarım da oldu, bisiklete de bindim, ne istersem yaptım kimse ne der diye düşünmeden. Kimsenin kalıbına girmek zorunda değilsin. Asla! Ne istersen onu yap olur mu? Şimdilerde hayat kapalılar için çok daha kolay hatta, her yerde varsınız ve topluma daha karışmış biçimdesiniz. (kesinlikle ayrıştırıcı niyetle söylemiyorum, benim zamanımda bu kadar kapalı yoktu) sakın isteklerinden, duygularından, ve kendinden vazgeçme. Sevgiyle kal.

  3. Kısa bir sürede buradaki yazıların çoğunu okudum. Sende kendimi gördüm. 19 yaşında kapalı erkek arkadaşı olan ibadetle imanla arası kalmamış biriyim bende. Baş örtüsünün engel olduğu fakat yapmak istediğim bir çok şey var fakat ailemi kırmaktan, kaybetmekten korktuğum için bende başka arayışlar içerisindeyim. Ama inanıyorum ki bir gün bu sahtelikten kurtulup bizde bir gün saçlarımızda rüzgarı hissedeceğiz. Sakın kendin olmaktan vazgeçme.

  4. Yazında şöyle bir cümle var “haydi bir de kadınlara özel spor salonuna yazıl, yazıldın spor yaparken seni ekstra terletecek ve hareketlerini kısıtlayan şeyler var üstünde.” Kadınlara özel spor salonunda spor yapan kadınlar ekstra terletecek şeyler giymiyor bu senin bahanen olmuş. Karma bir salonda insanlar nasıl spor yapabiliyorsa, kadınlara özel salonda da insanlar aynı şeyleri giyiyor. Bu senin bahanen olmuş.
    İkincisi inancı zayıf insanların başörtüsüne bakış açısıyla inançlı bir aileden gelen insanların bakış açısının aynı olmadığını düşünüyorum. Mesela siz! İnançlı aileden gelen hanımlar şunu hiç düşünmediniz mi “açıkken daha dikkat çekiyorum, daha çok bakışa maruz kalıyorum” tesettür bunu gerçekten koruyor (burada hakkıyla tesettüre gir veya girme bundan bahsetmiyorum) mesela ben açık halimi daha çok beğeniyorum. Açık olsam peşimden koşan erkekler o kadar çok olur ki çünkü fiziğime çok güveniyorum, çevremde söyler. Ama tesettürlü dışarı çıkınca vücudum belli olmaz. Bunu tunik pantolon, şal takan biri olarak yazıyorum. Öyle çok dikkat eden biri de değilim. Evet isteklerimiz var, evet yazın takmak eziyet, evet dini yönden yükü ağır ama ben gerçekten beni çok şeyden korduğuna inanıyorum. Bende çok bunaldım gerek lise gerek üniversite yıllarımda. Ama asla açılmak istemedim. Rabbim muhafaza eylesin. İnşallah bir gün bilekte pantolon giymekten, makyaj yapmaktan vs. de vazgeçerim.

  5. O zaman ben de size hiç kapanmamış 26 sına girecek bircok mankenle aynı ölçülere göz saç rengine çevresinde çok ilgi gören biri olarak söylüyorum ki ben de böyle mutlu değilim senelerdir eksiğiyle fazlasıyla her neyse sonuçta niyetini yolunu bir şekilde ifade etmiş kişilere hasretle bakıyorum.Oyle sandığıniz gibi saçlarınız rüzgarda savrulunca bir şey olmuyor herkes size dönüp dönüp baktığında da… Duası olmalı insanın ben bu dünyayı bir yere kadar onemserim diyen kararları.. Nefret ettim igrendim bıktım dönüp dönüp bakan her gözden çünkü biliyorum ki hepsi nefsi hepsi anlık ki ben çok açık giyinen bir insanda değilim sadece baş örtüm eksik ..Kimse sizi saçlarında ne kadar güzelmiş sana ayrı bir tavır alalim mükemmelsin demez. Zekanizla aklınızla ahlakinizla ve duruşunuzla dikkat cekmelisiniz illa amaç dikkat cekmekse ki kaldı ki insan kimse için yapmamalı kendisi için yapmalı bilimle sanatla vs uğraşmali bunları yaparken ruhunu da asla ihmal etmemeli Mutluluk nefsi huzur ruhla ilişkilidir Ve unutmayın bir gün ölüm var beden bizim bedenimiz değil gençlik de rüzgar da saçlarda emanete güzel sahip çıkmanın bir yolu tesettür hesabını yalnız sizin vereceğiniz… kaşiniza saçınıza şuna buna gelen insandan ne hayır gelir akıllı bir insan böyle tercih yapar mı akılsız insanla işimiz ne peki? Bosverin herkesi her şeyi bir tarafa bize bu nefesi verene kul olalım ,kül olalım orda güzellikler huzur nimet …ama ben böyle mutlu değilim açılmak istiyorum?oncelikle şunu sorun kendinize mutsuzluğunuzun nedeninin bu olduğunu nereden biliyorsunuz önce gerçek nedeni bulun hayatınıza yenilikleri zihnen fikren katın arkadaş cevrenizi genisletin bu hayatı gerçekten yaşayın göreceksiniz ki nedeni tesettür asla değil!!!!

    • Merhaba Hanım efendi. Anladığım kadarıyla, Allah örtünmeyi nur suresi ve ahzab suresinde emrettiği halde siz örtünmeyen bir kadınsınız. Ama bu durumdan rahatsız olduğunuzu söylediniz. Bana Allah’ın Kur’an da geçen şu ayetini hatırlattınız:

      “Ayetleri görmezlikten gelenler (kafirler), zaman zaman “Keşke biz de tam teslim olanlardan (müslümanlardan) olsak.”diye çok arzu ederler.”(Hicr suresi/2)
      Her ne kadar kafir ve müslüman kelimeleri türkçe de farklı algılansada anlamları ayetdeki gibidir. Yani sen bana kafir mi demek istiyorsun falan demeyin. ben size Ayetleri görmezlikten gelmiş bir hanım efendi diyorum. Ama belkide daha önceden ne başörtüsü ayetini gördünüz ne de bu ayeti. Çok haklısınız, artık bizi yaradana kul olma zamanı.

      “(Mezardan) kalkış günü onun cezası ikiye katlanır[*]. Sürekli itibarsızlık içinde kalır.” (Furkan suresi/69)

      “Ancak dönüş yapan(tevbe), inanıp güvenen ve iyi iş yapan başka. Allah onların kötülüklerini iyiliğe çevirir. Allah bağışlar, ikram eder.” (Furkan suresi/70)

      Allah’a yani onun dinine yani onun kitabı olan Kur’an a dönüş yapmanız dileğiyle…

      • vermek istemiyorum

        Merhaba benim yorumuma da kendi fikri hür iradenizle yorum yaparmısnız

  6. Kararsız ama kararlı

    Tam da senle aynı şeyleri düşünüyoruz. Ama benim baba tarafımda doğu düzgün kapalı kişi yok. Anne tarafım da muhafazakar. Hatta acilirsam ayiplayacak ksiiler ama anne tarafını çok severim baba tarafını sevmem. Şu an açıldın mi naptın?

  7. Ailenizin size dayattığı islam’ın Kur’anla bağlantısı epey az. Çünkü eğer bir yerde dayatma varsa islam yoktur.
    Namazı bırakanın öldürülmesi Kur’an ın hiçbir ayetinde geçmez. Ancak baş örtüsü Rabbimizin bir emridir. Nur suresi 31 ve Azhab suresi 59 da geçer. Ve anladığım kadarıyla siz bu dünyada istediğiniz gibi yaşamak ve gerisini boşvermek istiyorsunuz. Yani bu dünyayı tercih ediyorsunuz.
    Allah İbrahim suresi 3. ayette şöyle diyor:
    “Onlar, dünya hayatını Âhiretten çok seven, çarpıtma yaparak Allah’ın yolundan uzaklaşma/uzaklaştırma peşinde olan kimselerdir. Onlar derin bir sapkınlık içindedirler.”
    ve Nahl suresi 106 ve 107. ayetler ise şöyle:
    “Kalbi güven (iman) dolu iken ağır baskı altında olan dışında her kim, inanıp güvendikten sonra ayetleri görmezlikten gelir ve görmezliği (kafirliği) içine sindirirse, Allah’ın öfkesi onların üstünde olur. Onların hak ettiği büyük bir azaptır.”(Nahl 106)
    “Bu onların, dünya hayatını ahiretten daha çok sevmeleri sebebiyledir. Allah, kâfirler[*] topluluğunu yola getirmez.”(Nahl 107)
    Kısaca eğer bu dünyayı tercih etmek isterseniz, serbestsiniz. Ama Sonsuz bir cehenneme gitmeyi haketmiş olursunuz. Ve bu kötülüğü size kendi kendiniz yapmış olur.

    Bir gün, bu dine uymak isterseniz, sakın ha aileniz veya bir arkadaşınız sebebiyle ya da baskı yüzünden uymayın. Sadece BUNUN ALLAH’IN EMRİ OLDUĞU İÇİN UYUN!!!

  8. Merhaba arkadashlar! Bende kapanmak istiyorum ama ailem buna karshi ben ne yapmaliyim?

    • Kararsız ama kararlı

      Eğer daha yasin küçükse kapanma. Çünkü ilerde fikrin değişir. Ki eğer 18 den büyüksen bu senin kararindir ailene soyle. Ama ömür boyu o örtüyü takacaksin unutma. Ve sadece örtü de değil

  9. vermek istemiyorum

    Ben 15 yaşındayım,tesettürlüyüm, buna ailem zorlamadı ama ille de kendi isteğimle de kapanmadım. Bende senin gibi düşünüyorum fakat zaman zaman bu fikrimden vazgeçiyorum. Şuan muallaktayım ne yapmam gerektiğine dair hiçbir fikrim yok.Tesettürün beni koruduğuna inanıyorum. Bazen öyle ki seviniyorum,bazen de ağlayasım geliyor ağlıyorum.Dediğim gibi ne yapacağıma dair hiçbir fikrim yok.Arkadaş ortamım açıkken daha güzel olduğumu ama şuan da bir maşallah ım olduğunu söylüyorlar… Bana bir akıl verirmisiniz!Şimdiden tşk..<3

  10. uranüs

    ben de şimdi liseye geçtim ve 5. sınıftan beri örtünmeyi düşünüyorum.Ama korktuğum şey ilerdeki mesleğime engeel olması hiç bir zaman saçlarımı savurmayı düşünmedim şu an açıgım ve şu an da düşünmüyorum güzel bi fiziğim var yani boyum uzun diye dikkat çekiyorum ve bunu hiç istemiyorum kesinlikle kapanıcam ama korktuğum şey ilerde beyin cerrahı olmak istiyorum tesettürlü olmam cerrahlığa engeldir diye düşünmeden duramıyorum eğer engelse cerrahlık hayalimi bırakırım yapacak bi şey yok

  11. Anlamla yaşamak

    Merhaba eşsiz insan,
    Ben de bu konuyu aratmamama rağmen senin yazına denk geldim biraz geç denk gelsem de yazmak istedim. 20 yaşına yeni girmiş ve yeni kapanmış biri olarak yazıyorum. Aile ortamı olarak baskı içinde olmayan ama aynı zamanda yol gösterici ve kalbimdeki ışığı ortaya çıkaracak bir ortamda büyüdüm. Yani yazılmış , irademin yönlendireceği ,kaderimin bana göstereceği yolların açığa çıkması demek bu. Anaokulu çağımdayken kuran öğrenimi olan bir kreşe yazılmıştım ve burada tüm sosyal ve dini ve öğretici aktiviteleri eğlenceli bir şekilde yaşıyordum. Dini öğrenme serüvenim buradan başlıyor. Ve ben büyüdükçe bazı zamanlar annemle ve ablamla sohbetlere gidiyordum. Ama annem bile dinine bağlı olsa da hiçbir gruba dahil olmuyordu. Kendi içinde imanlı ve ibadetlerine dikkat eden kapalı bir insan. Tabi bu arada tüm bu gidip gelişler bana çocuk aklımla sıkıcı geliyordu evi iple çekiyordum. Zaman geçti lise çağımda çok hata yaptım ve daha çok insanlardan gözlemledim, kendim yapmış gibi utandım. Namazı da ara ara hatta hiç kılmıyordum. Hiç oturup da doğru dürüst bilgimi artırmadım. Ve üniversiteye hazırlanırken stres yüklemesiyle panik ataklar geçirdim. Ve bunun iyi tarafına baktımdaysa hayatı anlamlandırmaya başlamama vesile olmuştu. Ben soyutlandıkça benim hayatım, seçimlerim ve en önemlisi inancım netleşiyordu. Hiçbir zaman birine özenmedim. Arkadaş çevrem her türlü görüştendi. Ve ben üçüncü sınıfa gelene kadar birçok şey öğrendim. Hiçbir şeyin kölesi olmadan anlamla yaşamak. Hayat işte buydu. Anlamla yaşamaya başladığımda namazımı da kılıyordum ve neden Allah’ın huzurunda kapanırken diğer tarafta açılıyordum ve kendime zıt düşüyordum. Ve bir gün eve giderken denemek istedim, sonra da çıkarmadım. Hiçbir yol kolay olmayacak biliyorum. Ama zaten kolay olan şeyler anlamlı da olmuyor. Çünkü anlam derin meselelerde gizli. Bu süreçte aile çok önemli bir rolde . Seni anlıyorum. Çok haklısın bu düşüncelerinde. Ama gerçekten bir şeyleri sorgularsın umarım. Ve anlamla yaşamaya başladığında sen de yolunu bulacaksın. Aslında anlatmak istediğim çok şey var.. Umarım hiçbirimiz modernitenin getirisi kaybolmuşluklara kapılıp da benliğimizi unutmayız. Ve inançlarımızı buna göre sorgulamayız. Allah’a emanet olun…

  12. Bende kapanmak çok çok istiyorum Allah biliyor.Ama küçüklükten beri ciddi bir şekilde ablama baskı yapıldı kapanması için. Ablam da kapanmadı şu an 24 yaşında öyle açık giyinen biri de değil zaten kısa kollu bile giymez.Ben şimdi 19 yaşındayım ve liseden beri kapanmak istiyorum bunu söyleyince anneme ya da ablama şimdi kapanma üniversiye gidince kapanırsın ben evleneyim sonra kapan falan diyor ailemin ona baskı yapmasından korkuyor o yüzden kapanma diyorlar.Ama ben çok kötü hissediyorum kapanmadığım için.Ne yapmalıyım?En kısa sürede kapanmak istiyorum.Şimdiden teşekkür ederim.

    • İsimsiz

      Bence ne olursa olsun kapan içinde böyle bir istek varsa. Allah ın emri her şeyden üstün sonuçta

  13. Benim adım Elif 16 yaşındayım geçen sene kapandım açıkken kendimi daha küçük buluyorum çok çocuksu biiriyim kapanınca büyüdüğüm aklıma geliyor.büyümeyi sevmiyorum olgun gösteriyorsun 16 durmuorsun diyen birinin suratına çakasım geliyor.?

    Ama yinede tesettürü seviyorm çok tatlı görünüyorum bembeyaz yüzüm çıkıyor saçlarım kirlendiğinde gözükmüyor.sürekli ağda yapmam bakımlar yaptırmam gerekmiyor .sadece kendim için istediğimi yaparım kapalıyken. Evde istediğimi yaparım.açıkta giyinrim.kız arkadaşlarıma atarım fotoğrafımı.açıkken çok bakım yapmak gerekiyor. Yani bence kapalılar öyle değil. İstersem sadece yakın erkek arkadaşlarıma atarım özgürüm lan ben

    Tesettürlü olmak özgürlük açık olmak özgürlük değil. Kendi istediğimiz yapmak özgürlük salın o içinizdeki güvercini kendinizi sevin beğenin siz çok güzel çok güçlüsünüz nasıl isterseniz öyle olun

    Aslında açık olmannda zorlukları kapalı olmanunda zorlukları var açıkk olanada laf atarlar kapalı olanada.

    Açığa oruspu derler fahişe derler yollu derler .derleeerrrr ağızları torba değil ki tutasın
    Tesettürlüyede derlerki ;
    -aayy bu nasıl kapalı şuna bak hele.
    aa !!makyaj yapmış lannsen nasıl kapalısın olur .küfredince bile batar garip bakarlar yada kız küfredince ??
    bu tür şeyler yüüzünden insan bazen ne istediğini bile bilemez benliğimizi yok ederler. ??
    Herşeye gülün geçin yani siktir edin??

    Nasıl mutluysanız öyle kalın dostlarım .aileniz öyle istiyorsa zorluyorsa onlar herşeyi hakediyor acımayın yalan söyleyin.onların yanında kapanın çok istiyorsanız olmadığı yerde açılın yada o evden kaçın okuyun kurtulun

    .siz her zaman güzelsiniz yeterki kalbiniz güzel olsun ben kapalıyken kendimi özgür hissediyrum

    sürekli herşeyim gözleirne batması sinrimi bozuyor sadece pislikler
    ayrıca erkkelerde kapalı açık diye birşey var sadece kadınlar değil lan yeter.

    Din cahillik değil açık diye kapalı diye ayırmak cahil. Hanımını açık seviyorsan öyle biriyle evlen kendine de bak önce taabiii kendin her boku yapıp sonra hanımım kapansın deme seninde namusun var.

    “Günah kadın için neyse ,erkek içinde aynıdr “erkektir yapar “diye bir ayet inmedi..!!”

    “Ben Kur’an-ı okudum. Müslüman oldum
    İlk önce müslümanları tanısaydım asla müslüman olmazdım .Kusursuz olan islamdır .Müslümanlar değil

    -Yusuf İslam

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir