Benim düşündüğüm şeyler başörtüsüne sığmayacak özgürlükte şeylerdi.

Öncelikle merhaba, böyle bir platformun kurulduğunu ve benim gibi insanların olduğunu görmek beni çok duygulandırdı. Yazılan şeyleri okuduğumda sanki o günleri tekrardan yaşamışım gibi ağladım.

Ben de kapandığımda lise 1’e gidiyordum, ailem aşırı dindar değildi, ama ailedeki tüm kadınlar kapalıydı; gelenek gibi bir şeydi. Küçüklüğümden beri o istediğim şortları, etekleri, atletleri giyemedim, hâlâ da giyemiyorum. Kıyafet konusunda üzerimde hep bir baskı vardı. Hiçbir zaman istediğim kişi olamadım. Lise 1’e geçtiğimde bana kapanmam gerektiğini, ailemize bunun yakıştığını, benim açık gezmemin aileme günah olarak yazıldığını söylediler. Ben hayatımda hiçbir zaman dindar birisi olamadım. Başta kabul etmedim, ağladım, isyan ettim. Resmen tüm teyzemler ve kuzenlerimin tek derdi benim kapanmamdı, açık iken çok özgüvenli ve başarılı biriydim. Ve iyi bir liseyi kazandım. Okulun ilk günü kapanarak gittim, hayatımda kendimi kendim olarak hissetmediğim çok garip bir andı.

Aynadaki kişi benim olmak istediğim kişi değildi, lise hayatımın ilk sınıfı büyük bir depresyonla geçti, hiçkimseyle arkadaş olamadım çünkü bu ben değildim. Benim düşündüğüm şeyler başörtüsüne sığmayacak özgürlükte şeylerdi. Fikrimle başörtüm birbirinden farklı şeylerdi. Müslümandım ama kafamdakinin amacını hala çözememiştim, sorguluyordum. Bir gün gerçekten karar verdim “Ben bu görünüşe ait değilim” diye ve anneme söyledim. Annem tabii ki çok sert çıktı “Bunu baban duymasın, seni ne yapar, elalemin içinde böyle şey mi olur, kapandın bir kere” diye.

Resmen gün geçtikçe işkence haline geliyordu yaptığım o topuzun başımı ağrıtması vs… Eve koşarak gelmek istiyordum, örtümü bir an önce açabilmek için. Bu olayı babam duydu ve yine beni kararımdan döndürmeye çalıştı. Tüm ısrarlarıma rağmen kabul etmediler ve ağlayarak taktım o örtüyü her gün.

Artık ne ailemle konuşuyordum, ne de bir arkadaşım vardı. Dersler desen umurumda değildi, resmen benden olmak istediğim kişiyi çalmışlardı. İnat ettim, ailemle üç ay gibi bir süre hiç konuşmadım. Onlar nedenin ne olduğunu bildikleri halde bilmemezlikten gelip soruyorlardı.

Bir dönemim böyle geçip gitti. Yaz tatilinde iyice şiddetlendi isyanlarım, sinir krizlerim, ağlamalarım… Annem bana “Tamam aç başını” dedi ve o gün annemle öyle dışarı çıktım, babamdan habersiz tabii ki. Babam bunu öğrendi ve annemle çok şiddetli (annemin evi terk etmesine kadar giden) bir kavgaya giriştiler. Hayatımın en kötü günlerinden biriydi, artık o kadar dayanamıyordum ki bir ilaci alıp içtim bayağı. Yaşamayı gerçekten istemiyordum, umudum bitmiş gibiydi… Tabii bana ciddi bir şey olmadı ve babam bu olaydan sonra yumuşayarak kararı bana bıraktı. Ve sonunda o kafesi başımdan attım…

Başta gerici komşularımız, akrabalarım vs. ayıplasa da artık hiçbir şey umurumda değildi. Ben kısmen de olsa özgürdüm ve biliyorum ki birgün gerçekten tamamıyla özgür olacağım.

Eğer siz de başkaları tarafından istemediğiniz bir insan olmaya zorlanıyorsanız, buna kesinlikle izin vermeyin.

(Görsel: Kathrin Honesta)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir